Prof. Dr. Şamil ÖÇAL | Gelenekçilik

 

Geleceğin Akademisyenlerini Arıyoruz Projesi 2-3 Sınıf Ders Grubu Ders Raporu

Geleceğin Akademisyenlerini Arıyoruz Projesi 2020-2021 Bahar Dönemi 2. 3. Sınıf Grub u “Çağdaş İslam Düşüncesi” ders serisi kapsamında “Gelenekçilik” Prof. Dr. Şamil ÖÇAL

Tarih ve saat3 Nisan 2021
Ders Gelenekçilik
Hoca Prof. Dr. Şamil ÖÇAL
Ders KatılımıDerse koordinasyon ekibinden Abdullah Yasir Can, Hayrunnisa Akgün, Saliha Nur Bakacak katıldı. 

Ders Zoom programı üzerinden çevrimiçi olarak işlendi. 

Dersin Özeti  Ders iki oturum şeklinde işlendi.

Hoca gelenekçiliğin genel bir tanımını verir vermez, gelenekçilik ile hakikatin birlikte incelenmesi gerekliliğinden bahsedip hakikatin bilinebilirliği üzerinden epistemolojik bir temel üzerinden giriş yaptı. Buradan tarihte hakikatin algılanışından bahsetti ve geleneğin kimlik oluşumundaki rolünün ehemmiyeti üzerinde durdu.

Kendi kimliğimizin oluşumunda kendi bilincimize ait bir geleneğimiz vardır. Andaki ‘ben’in geçmişteki ‘ben’ ile tamamen birbirinden farklı değildir; bir parçasını şimdide edinse de önemli bir bölümünü geçmişte edinmişizdir. Kimliğimizin oluşumunda önemli diğer roller de toplumumuzdan, geleneğimizden, inancımızdan gerçekleşmiştir.

Geleneğe ne tam olarak doğru ne de tam olarak yanlış diyemeyeceğimiz penceresinden yaklaşarak Peygamberimizin geçmiş Peygamberlere atıflarını tevhidi geleneğe atıfla açıklar. Geleneği mutlak otorite haline getiren müşriklerin tutumlarını eleştirirken İslam’ın cahiliye geleneğini dahi tamamen silip atmadığını bir elemeye tabii tutuşuna vurgu yapar. 

Tevhidi gelenek, tüm insanlığın bilincine yerleştirilmiş; insanın fıtratında hali hazırda olan Hz Adem’den itibaren başlayan peygamberlerle pekiştirilmiş gelenek, bilinçtir ve Hz Muhammed’e kadar billurlaşmıştır. Peygamberimiz türedi olmadığını ifade eder sıklıkla. Güzel ahlakı, fıtratta var olan mesajı pekiştirmek, tamamlamak için gönderilmiştir.

Dersin akışı İslam’ın kendisini gelenek olarak ifade edişi olgusuyla devam etti. Sünnet kavramı üzerinde duruldu. Günümüzdeki gelenek-çağdaşlık sorunlarının temellerinin farklı bir ölçekte h. 3. asırda başladığını iddia eden Öçal, felsefe ile İslam geleneği çatışması üzerinden çatışmanın günümüze geliş serencamından bahsetti.

İlk İslam toplumlarında felsefeyle Yunan kültürünün özelliklerinden etkilenmeye karşı İslam kültürünün otantikliğini korumalı diyen bir cepheye karşın İslam kültür ortamına taşınan yapıda, bu farklılıkların insanlığın ortak birikimi olarak görüp alanlar da olmuştur. Bugün de Batıda üretilen düşünceye tepkisel yaklaşanlar olduğu gibi insanlığın ortak ilerlemesi kabul edip alma eğiliminde olunan bir yapı da mevcuttur. Moderniteye direk karşı çıkanlar ve mutlak hakikat kabul edenler olduğu gibi “Müslümanlar bugün de kendilerine uygun bir modernite geliştirebilir” diyen bir kısım olduğu gibi tepkisel davranıp geleneği görmeyenler de mevcuttur.

Derste, hikmet-i halide olarak geçen geleneğin kimi zaman mutlak otorite olarak da kullanılmasına, Kur’an’ın gelenek persfektifine değinilmiştir.

1-‘Babalarımızı bulduğumuz yol’ kavramının eleştirilmesi geleneğin Kur’an’daki olumsuz anlamıdır.

2-‘Emr-i bi’l ma’ruf, nehyi ani’l münker’ ifadesindeki ’maruf’,  geçmişten aktarılan ortak akla da hitap eden hakikatin değerini ifade eder.-nesilden nesile aktarıldığı için değil, hakikat oluşundan, vahye muhalif olmadığından-

Şeriati’ye göre kurumsallaşmış dinler, özünü bozmuşlardır. Tek gaye dini muhafaza olmamalıdır; geleneğin meşruiyeti halk kitlelerince yapılması değil; hakikat taraftarı olmasından kaynaklı olmalıdır. 

Gelenek, geçmişi temsili itibariyle örnek olabilir, otorite değil.

Dersin ikinci oturumunda hoca, geleneğin anlamlarından tarihteki tecrübeler olarak bilinçli bakma anlamını tercih ettiğini geleneğe bilinçli olarak dönmek gerektiğini söyler. Bunun tarihteki örneklerini sıralar.

Hiç kimseye hakikat, bütün blok halinde verilmemiştir; parça parça verilmiştir. Geçmişte hakikat verilen kimselerden onu almaya imtina etmemeli, Müslüman olmasa da şükranla onlardaki hakikati almalıyız. (Örn: Tercüma faaliyetleri, Beytü’l Hikme, ilimlerin tasnifi…)

 Medeniyet, modernite karşıtlığına değindikten sonra farklı toplumların geleneklerinin farklı olmalarına karşın toplumu birliğini sağlayan bir unsur olarak elzem oluşundan bahseder. İslam toplumunda vahyi hakikat yapanın akla uygunluğu, kendi iç tutarlılığı olduğunu söyler gelenek oluşu değil.

Tanpınar’ın geleneği ağacın dallarına değil köklerine benzetmesi ve toplumu ayakta tutan unsurları ifade eder. 

Soru cevap faslına geçilir. Ardından ders biter.

Ön Okuma Metinleri Şamil Öçal; “Gelenekçilik” ve İslam Düşüncesinde Gelenek

 

 

Scroll to Top